İNSANLIĞIN KURTULUŞU

Hesiodos'un Thegonia yapıtı,şu andaki insanlığın 5.nesil olduğunu söylüyor.Bizden önceki nesil daha farklı,olumlu,uygun koşullarda yaşamış ve hayat sınavını tamamlamış.5.nesil yaratılırken anladığım kadarı ile toplumda sürekli kaos kargaşa yaratmak ve insanları mutsuz etmek esas alınmış.Neden esas alınmış, burada okült bilgilere başvurabiliriz.Kal-u Bela'dan beri hatta belki de gezegen ilk yaratıldığından beri,dünya düzenini kuran yöneten enerji formlarından bahsedilir.Kimileri melek der,kimileri tengri der,kimileri yardımcı der,kimileri gökkutsal der.Bu görevli enerji formlarının bazıları zaman içinde önemli bir şeyi fark etmiş.Onlar insanların bedensel ve ruhsal açıdan çektiği acılardan zevk alıyorlar.Bünyeleri farklı,bünyelerindeki bu zevk durumunu keşfeden bazı görevli enerjiler,sorumlu oldukları görev alanlarını suistimal edip,insanlara verilen acıyı arttırma cihetine yönelmişler(Bazı görevli enerjiler insanları zevk aracı olarak görüp yoldan çıkmış,bazıları çıkmamış.İşte biz yoldan çıkan ve çıkmayan enerjiler arasındaki savaşın sıkıntılarını da çekiyoruz).İlk 4 nesil döneminde belli bir kontrolde olan bu durum,5. nesil ile birlikte çığırından çıkmış bir hal almış.5.nesil yani bizler yaratılırken acılarımızdan maksimum zevk alma,onların temel amacı haline gelmiş.Bizim acı çekmemiz için de dünya düzenini karmaşık,çelişkili ve hatta manasız bir hale getirmişler.Bu olumsuz dünya düzeninini daha da olumsuz hale getirmek için bizleri de köle gibi çalışmak zorunda bırakmışlar.Üstelik genetik kodlarımız birbirimize yardım etmek üzere değil,birbirimizi mahvetme üzere kurulmuş.Tüm dinler de işte bu 5.nesil döneminde türemiş,üstelik dinler ilk geliş hallerinden tamamen farklı bir noktaya evrilmişler,epeyce dejenere olmuşlar.Sistemi yaratanlar,temporal loblarımız aracılığı ile Yaratıcıya ve dinlere inanmamızı genetik olarak kodlamışlar ama bir taraftan da insanların tutunacak dal,sığınacak liman olarak gördüğü dinleri deforme etmişler.Bizlere kadim bilgiler unutturulmuş,gündelik saçmalıklar arasında boğulup kalmışız.Bizi din kurtaramaz.Bizi gerçekler kurtarır,biz insanlar başımıza ne geldiğini tam olarak anlarsak ve karşımızdaki insan kardeşimize anlatırsak kurtuluruz...diye düşünmekteyim.